varlıklı kimse

varlıklı kimse
n. have, man of means

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • varlıklı — sf. Malı mülkü olan, zengin (kimse) Sonra telefona giderek kibar ve varlıklı insanlara has bir şive ile köşkten otomobili istetti. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağa — is. 1) Geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse Bu köyün ağası ben miyim, o mu... T. Buğra 2) Halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen unvan Mehmet ağa. Hüseyin ağa. 3) Büyük kardeş, ağabey Köye varınca ağamdan parasını… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kalantor — is., İt. galantuomo Gösterişi seven, varlıklı kimse Şimdi herkes bizi harp, zafer ganimetlerine boğulmuş kalantorlar sanıyor. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • para babası — is. Parası çok, varlıklı kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • han hamam sahibi (olmak) — malı mülkü çok, varlıklı kimse (olmak) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düşenin dostu olmaz — varlıklı kişi yoksullaşınca çevresindeki dostlarından kimse kalmaz anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • altın eli bıçak kesmez — varlıklı veya değerli kişilerin elini kimse bükemez anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kibar — sf., Ar. kibār 1) Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan (kimse) İşte senin bu kibar, bu efendi hâllerine bayılıyorum. Y. Z. Ortaç 2) Seçkin, değerli Fazla bolluk da görmemiş bir ailenin kibar eşyaları sessiz bir şekilde âdeta hitap …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • soylu — sf. 1) Doğuştan veya hükümdar buyruğuyla, bazı ayrıcalıklara sahip olan ve özel unvanlar taşıyan (kimse), asaletli, asil Soylu kişidir, iyi bir öğrenim görmüştür, zekidir, yeteneklidir. N. Cumalı 2) İyi tanınmış, köklü bir aileden gelen (kimse),… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ensesi kalın — sf. 1) Güçlü, istediğini yapabilen, sözü geçer (kimse) 2) Varlıklı, zengin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • güzide — sf., esk., Far. guzīde 1) Seçkin, seçilmiş, seçme Selanik in en varlıklı, en güzide ailelerinden sayılıyor. A. İlhan 2) Aydın, okumuş, seçkin (kimse) Bir milletin güzidesiyle halkı arasında bu derece tezat doğru mudur? O. S. Orhon …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”